Daha iyi hizmet vermek için bu websitesinde çerezler kullanıyoruz.

İçeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve trafiği analiz etmek için çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanımınızla ilgili bilgileri ayrıca sosyal medya, reklamcılık ve analiz iş ortaklarımızla paylaşabiliriz. İş ortaklarımız, bu bilgileri kendilerine sağladığınız veya hizmetlerini kullanırken topladıkları diğer bilgilerle birleştirebilir.

Çerez nedir?

Çerezler, web-sitelerinin, kullanıcıların deneyimlerini daha verimli hale getirmek amacıyla kullandığı küçük metin dosyalarıdır. Yasalara göre, bu sitenin işletilmesi için kesinlikle gerekli olan çerezleri cihazınıza yerleştirebiliyoruz. Diğer çerez türleri için sizden izin almamız gerekiyor. Bu site farklı çerez türleri kullanmaktadır. Bazı çerezler, sayfalarımızda yer alan üçüncü şahıs hizmetleri tarafından yerleştirilir. İzniniz şu alanlar için geçerlidir: web.tv

Kars Kağızman Mustafa Çelik Ermeni Vahşeti Tanığı

82 izlenme
Kategori Belgesel
Eklenme Tarihi
DilTürkçe
Açıklama
Tarihte ve Doğu Anadolu bölgesinin 40 yıl Rus esaretinde kalmış olan Kars`ta "34 Kırgını" olarak bilinen 1918 Ermeni Mezalimi`nde 13 yaşında olan Kağızman`ın Çeperli köyü doğumlu Mustafa Çelik 107 yaşında tekrar konuştu. Kağızmanlı Araştırmacı Yazar ve Gözlem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sait Küçük`e yaşadıkları hakkında bilgi veren 107 yaşındaki Mustafa Çelik köylerinde Ermenilerin yaptığı katliam yılında 13 yaşında olduğunu, bu katliama 1918 yılının Mart ve Nisan aylarında gözleriyle tanık olduğunu belirtti. Kağızman`da yaşanan Ermeni mezaliminin şu anda içinde bulunduğumuz aylarda yapıldığını söyleyen Mustafa Çelik, yaşadıklarını şu ifadeler ile aktardı: Kars`ta Rus hükümeti hüküm sürmekteydi. İşleri bozuldu. Geri çekildiler. Onlar Erzincan`a Muş`a kadar gitmişti. Geri çekildi. Ermeni çekilmedi. Aradan iki üç yıl geçti. Ermeni başladı azmaya. Kağızman`ın yerlisiyle harp etti. Ali Rıza Ataman dağa çıktı. Milli Şura reisiydi. Dört köy geldi bize. Böcüklü, Kömürlü diğer köyler. Ermeni geldi dedi ki silahlarınızı verin. Sizin kapınıza kırmızı boya vuracağız. Kimse kapınızı açmasın. Zarar vermesin, dediler. Bizim köyden bir tanesi vardı yaşlıydı epeyce. Mamo`ydu. Köyün ileri gelenlerine dediler ki vermeyin silahlarınızı, bunlar silahlarımızı alıp hepimizi öldürecekler. O silahını vermedi. Mermileri vardı, teker teker atardı mermilerini. Mart`ın sonları alaca düşmüştü yerlere. Sabah erkenden emicemin bir koyunu kayıp oldu. Oğluna dedi ki git bak koyuna. Oğlu çıkınca Mamo diyor ki Ermeni geliyor, gel şu tepeye çıkıp mermi atalım. Ermeniler gelmesin kaçsınlar. Muş`un Ermenileri de geldi buradalar. Geri dönünce babası diyor ki buldun mu koyunu. Diyor ki baba Ermeni geliyor. Köyün zenginleri barışmak istiyor. Ermeniler iki kişiyi öldürüyor. Bunlar ölünce köydeki insanlar dağa kaçmaya başladı. Kaçamayanları Ermeniler ele geçirdi. Böcüklü, Kömürlü köyünden önüne kattıkları ahaliyi köyde ahırlara, samanlara doldurup şehit ettiler. Üzerlerinde camışları (mandaları) gezdirdiler. Bizim aileden 75 kişiyi büyük küçük şehit ettiler. Ot serip camışları ölülerin üzerinde dolandırdılar. Bir emicem vardı ölülerin altına düşmüş 14 süngü yarası almıştı. Bir de emicemin kızı 15 yaşında dalından süngü almıştır. Bir de Kötek`ten Dede Çavuşgilden bir kızın burnunu kılıç götürmüştü. Beş altı kişi sağ çıkmıştı ölülerin ardından. Ortalık ana baba günü olmuştu. Dedelerim hep kayıp oldu. Anamla biz köyün üstüne çıktık. Çakrağa doğru çıktık. Bir kısmı Kozlu köyü tarafına kaçtı. Mal davar kalmadı. Hep gitti. Zeraphane(Çayarası) köyüne kadar gittik. Orada dediler ki Osmanlı geliyor. Oradan geri döndük. Geldik ki köy virane olmuş. Ben bütün bunları hep gözlerimle gördüm. Osmanlı gelince Ermeniler çekildi gitti. Zeraphane`den gelirken Sarıkamış`ın Odalar ve Şadvan (Belencik) köyünde de halkın Ermeniler tarafından kırıldığını gördük. Atatürk geldi, Atatürk mekanın cennet olsun. Onun yüzünden bizler kaldıkta bugünleri gördük. Ben 1321 doğumluyum, diye konuştu.
Etiketler